Summary
Asilzade Park Hyowon bedensel zevklere çok yakından ilgi duymaktadır. Ki aslında bu konuda oldukça da deneyimlidir. Bu yüzden bir arkadaşı çok gizli bir seks oyuncağı atölyesinden bahsettiğinde, Hyowon’un ilgisi tam anlamıyla kabarır. Ancak kaba bir adam olan Shinwoo, Hyowon’un beklediği türden bir zanaatkar değildir ve o kendisini adamın kaba doğasına çekilirken bulur. O kadar ki, o kaba dış görünüşün üstesinden gelmeye kararlıdır ve bunu yapmanın en iyi yolunun onun gururuna saldırmak olduğunu düşünür. Shinwoo’yu ürünlerine güvenmemekle suçlayan Hyowon, uygulamalı bir gösteri talep eder ve kısa süre sonra Shinwoo ona asla hayal bile edemeyeceği bir zevki tattırdığında, pazarlık ettiğinden çok daha fazlasını elde ettiğini anlar. Tüm bunlara rağmen, Hyowon’un çözemediği tek bir şey vardır. Acaba bu yaşadığı zevkin ne kadarı sanattan, ne kadarı zanaatkardan kaynaklanıyor?