Summary
Han Seo Jin’e tek bir tükenmez kalem karşılığında 100 milyon won teklif edilir. Sefil bir hayat süren ev ahalisi için bir geceliğine partner rolü yapar. Daeil Havacılık Şirketi Genel Müdürü Choi Moo Hyun’un evine gider. Fakat alaycı bir gülümseme ve soğuk bakışlara sahip, tek bir kusuru olmayan ve muazzam bir görünüşe sahip olan Moo Hyun, Seo Jin’i soğuk bir şekilde reddeder. Seo Jin içinde kalan son gurur kırıntısını da ezer ve ona yalvarır. “Gece yarısı oldu. Saat çok geç artık… Geri dönebilmem mümkün değil. Bir şeyler yapın.” “Gece yarısı mı?” Dudakları anlık olarak kıvrıldı. Koyulaşmış göz bebekleri, Seo Jin’e doğrulttuğu ilgisiz bakışları aniden gazaba bulandı. Onu neyin tetiklediği koca bir meçhulken, öfkeli bir şekilde bakışlarını kaçırdı ve duvara yumruk atmaya başladı. Onun bu taşkın davranışları, Seo Jin’i o odadan çıkıp kurtulma arzusuna itti. Çünkü bu kıvılcımın kendisine ne zaman sıçrayacağını kestiremiyordu. Seo Jin tam yanından geçip gidecekken, “Nereye?” Kana bulanmış eli aniden Seo Jin’e doğru uzandı. Bir eli Seo Jin’in kolunu tutmuşken yaslandığı aynadan bedenini ayırdı. “H- hani bana ihtiyacınız yoktu?” “Kim demiş?” Manidar bir tebessümle birlikte gözlerini kıstı ve bakışlarını Seo Jin’in üstünde ısrarla tuttu. Parmağını boynundan içeri sokup kravatını gevşetti. Eli hızlı ve usta bir şekilde düğmeleri açtı. “Yemim ayağıma kadar gelmiş, tadına bakmadan bırakmak olmaz.”